Enerji verimliliği, sürdürülebilir kalkınmanın en kritik bileşenlerinden biridir. Türkiye’de binalarda tüketilen enerji, toplam enerji tüketiminin %33’ünü oluşturmaktadır. Bu tüketimin büyük bir kısmı ise ısıtma ve soğutma amaçlı kullanılmaktadır. Bu bağlamda, TS 825 Binalarda Isı Yalıtımı Kuralları Standardı, enerji kayıplarını azaltmak, karbon salımını düşürmek ve enerji bağımlılığını azaltmak için oluşturulmuş temel bir teknik düzenlemedir.
Tarihçesi ve Gelişimi
İlk olarak 1980’li yıllarda enerji krizlerine yanıt olarak ortaya çıkan ısı yalıtımı yönetmelikleri, zamanla gelişerek TS 825 standardına dönüşmüştür. 1998 yılında Avrupa standartlarına uygun hale getirilmiş, 2008 yılında revize edilmiştir. Bu versiyonda yalnızca net ısıtma enerjisi ihtiyacına odaklanılmıştır. Ancak 2024 yılında yapılan büyük revizyon ile birlikte soğutma ihtiyacı da hesaplamalara dahil edilmiştir.
TS 825:2024’te Yapılan Önemli Değişiklikler
Enerji ve Ekonomik Etkiler
Yeni TS 825 standardının uygulanmasıyla:
Sürdürülebilirlik ve Net Sıfır Hedefleriyle Uyum
Tüketilen enerjinin %33’ünden sorumlu binaların yalıtımı ile ilgili TS 825’de yapılan bu iyileştirme Türkiye’nin 2053 Net Sıfır Emisyon hedeflerine ulaşmasında büyük rol oynayacaktır. Ayrıca, 2025 itibarıyla nSEB tanımlamaları da genişletilmiş, 2000 m² üzerindeki yeni binalarda enerji performans sınıfının en az “B” olması ve kullanılan enerjinin %10’unun yenilenebilir kaynaklardan karşılanacak şekilde dizayn edilmesi şart koşulmuştur.
Uygulama ve Sektörel Yansımalar
Yeni TS 825 standardı, sadece teknik bir doküman değil, aynı zamanda yalıtım sektöründe dönüşümün habercisidir. Daha kaliteli ve kalın yalıtım malzemelerine olan talep artacak, sektörün üretim ve kalite standartları yükselecektir.
Sonuç
Binalar Türkiye’de toplam tüketilen enerjinin %33’ü binalarda olup bunun %80’i de ısıtma ve soğutma amaçlıdır. Bu nedenle de hem ısıtma hem de soğutma ihtiyaçlarını birlikte ele alan TS 825:2024 standardı, Türkiye’nin enerji politikalarında bir dönüm noktasıdır. Hem enerji ithalatını azaltmada, hem de çevresel sürdürülebilirlik açısından bu kapsamlı standart büyük önem taşımaktadır. Ulusal yapılaşma politikalarıyla entegre edilerek yeni binaların ve kapsamlı tadilat projelerinin enerji performansını yükseltmeyi amaçlamakta; aynı zamanda karbon salımını azaltarak iklim değişikliğiyle mücadeleye katkı sağlamaktadır. Bu adım, Türkiye’yi daha yaşanabilir, daha sağlıklı ve daha sürdürülebilir binalara bir adım daha yaklaştırmaktadır.
Yayınlanma Tarihi: 23.07.2025